Çocuğunuz bu yıl ilk kez okula başlayacak olabilir ya da bir üst sınıfa geçmiş olabilir. Artık okul hazırlıklarının başladığı dönemde ya da okullar açıldıktan sonra her şey yolunda gibi görünürken çocuğunuz birden okula gitmek istemiyor ve okula gitmeyi reddediyorsa; okul korkusu başlamış demektir.
OKUL KORKUSU NEDİR?
Okul çağındaki bir çocukta aniden okula gitmeye karşı beliren yoğun direnç, okula gitmeyi ret etme ‘’okul korkusu’’ olarak adlandırılır.
En sık belirtileri şunlardır:
- Okula gitmek istememe
- Okul hazırlığı yapılırken endişe duyma
- Ağlama krizleri
- Okul ya da sınıf kapısından içeri girmeyi ret etme
- Okula giderken yarı yoldan dönme
Okul korkusu olan bir çocukta;
- Mide bulantısı
- Kusma
- Karın ağrısı
- Baş ağrısı
- Uyku sorunları iştahsızlık gibi yakınmalar eşlik edebilir.
Çoğu zaman bu yakınmalar bir hastalık yakınması da çağrıştırdığı için aileler hastalık kaynaklı olduğunu düşünerek çocuk doktoruna başvurur. Ama aslında yapılan ve muayene ve tetkikler sonrasında tıbbi bir kaynağının olmadığı anlaşılır.
Çocuğa neden okula gitmediği ya da gitmek istemediği sorulduğunda;
- Öğretmenden korktuğunu,
- Arkadaşının kendisini rahatsız ettiği gibi gerekçeleri,
- Bazı çocuklar ise tanımlayamadıkları bir korkudan bahsederler ve nedenini bilmediklerini söylerler.
Söz konusu belirtilerin tamamı çoğu zaman çocuk evde kaldığında hemen ya da kısa sürede kaybolur.
Çok nadiren de olsa kaygı ve okula gönderilme endişesi çok yoğundur. Okula tekrar gitme ihtimali nedeni ile evde de huzursuzluk devam eder.
Evde yaşanan en tipik emare; çocuk evde bir aile bireyine bağımlıdır ki bu çoğu zaman onu büyüten annedir (bazen çalışan anne çocuklarında bakımını üstlenen anneanne vb. olabilir). Bağımlı olduğu bu kişiden ayrılmakta zorlanır. Gün içinde sürekli peşinde dolanır ve sürekli kaygı halindedir. Başka hiçbir şey ile oyalanamaz.
Belirtiler özellikle okula gitme saati yaklaştıkça artar. Okuldan ayrılma zamanında ise çocuk rahatlar.
Okula başlama zamanı olan eylül-ekim ayları okul korkusunun en yoğun görüldüğü zamandır.
Yapılan çalışmalar, özelikle ilkokul döneminde olan çocukların % 5’inin okul korkusu yüzünden okula gitmediklerini göstermektedir.
OKUL KORKUSU NEDENLERİ NELERDİR?
Okul korkusunun gerçek kaynağı ayrılma korkusudur. Bu kişi anne ya da anne yerine geçen kişidir (anneanne, babaanne vb.).
Okul korkusu olan çocuklarla ilgili yapılan çalışmalarda okul korkusu olan çocuklarda aile bireylerinin birbirine aşırı bağımlı olduğu gösterilmiştir. Unutmayın, anneye aşırı bağımlı çocuk modelinde asıl bağımlı annedir. Anne çocuğunun kendisinden sağlıklı şekilde kopmasına izin vermemiştir. Çocuk da bu nedenle anneye bağımlıdır.
Ancak etyoloji kesin ve net olarak da bilinmemektedir.
Ancak olası nedenler arasında;
- Alay edilme ve okulda başarısız olma korkusu,
- Kendisi okulda iken annesinin başına kötü bir şey geleceğinden korkması,
- Anne ve babasının sürekli kaygıdan yakınması ve kendilerine bir şey olacağından korkması,
- Anne – babanın aşırı kaygılı olması özellikle çocuğa okulda ya da yolda bir şey olacağından korkması,
- Tam tersine çocuğun kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olacağından korkması ya da kendisini terk etmelerinden ya da gitmelerinden korkması,
- Çocuğun anne ya da babanın yokluğunda kendisine bir şey olacağından korkması,
- Çocuğun okulun veya ailenin beklentilerini karşılayamaması ya da karşılayamamaktan korkması gibi sebepler vardır.
“Okul korkusu olan çocuklar genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen çocuklardır.”
Bu kişilik yapısına sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken; ailede hastalık, ailede sosyoekonomik kriz, kardeş doğumu, taşınma, bir kayıp, okul ya da öğretmen değişikliği, okulda yaşanmış bir olay örmek onurunun zedelenmesi gibi bir durum olabilir.
Bu konuda ne yapılmalı?
- Okul korkusu ‘’çocuk psikiyatrisi uzmanlarının’’ alanıdır. Hastalığın tedavisinde, çocuğun bireysel tedavisi yanında aile tedavisi de gerekebilir.
- Bu korku ortaya çıktığında ertelemeden çocuk okula gönderilmelidir. Yorulmuş vb. nedenlerle okuldan uzak tutulmamalı ve olası nedenler araştırılarak gerekli müdahale yapılmalıdır.
- Çocuğun okulda kalması kolaylaştırılmalıdır.
Çocuğunuza nasıl yardımcı olursunuz?
- Çocuğunuzu mümkün olduğunca hızlı bir şekilde okula geri götürmelisiniz.
- Çocuğunuzun okula dönmesi konusunda onu ikna edin, okula dönebilmesi için gerekli kolaylıkları sağlayın.
- Çocuğunuzun okula devamını sağlamak okul korkusunda yaşadığı belirtilerin azalmasına yardımcı olur. Kaygıları azaltır ve sonunda okula gitmekten yeniden zevk alır.
- Bu nedenle çocukla beraber okula gidin. Çocuğu okulu bahçesinde bekleyin, çocuğunuzun korkusunu anladığınızı ve yardımcı olmaya çalışacağınızı belirtin. Çocuğunuzla konuşun ve onu dinleyin.
- Çocuğunuzun arkadaş edinmesini kolaylaştırın.
- Çocuktan daha kolay ayrılabilen ve çocuğu okula götürmekte daha kararlı olan bir kişi ile okula gitmesini sağlayın (anne ya da baba kim daha kararlı davranabiliyorsa).
- Okul idaresi ve öğretmenin iş birliğini sağlayın.
- Çocuk ağlarsa ya da huysuzlanırsa bu durumda anne ya da baba, okul kapısında çocuğu rahatlatabilecek bir yerde bekleyebilir (bu süreç bazen birkaç hafta sürebilir).
“Okula gitme zamanında çocuğunuzu okula göndermekte kararlı olun.”
Önceleri okula gitme zamanında birçok güçlük yaşanabilir. Bu durumda, özellikle belirtilerin ortaya çıkmasını kolaylaştıracak ve güçlendirecek davranış ve sorulardan kaçınmak gerekir. Çocuğa kendini nasıl hissettiğini sormak, kusacak mısın diye sormak, renginin soluk olduğunu söylemek ya da iyi misin diye sormak gibi…
Çocuğu gözlemleyin, çocuğunuzu çok rahatsız görünmüyorsa okula gidebilir. Çocuğunuzun fiziksel yakınmalarının okul korkusuna bağlı olduğu kanıtlandıysa ve sürekli aynı yakınmalarda bulunuyorsa çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayıp götürün. Öğretmenine durum hakkında bilgi verin.
Okula geç kaldığında ya da servise geç kaldığında, en kısa zamanda okula götürün. O günü evde geçirmesin.
Okul çalışanlarının yardım isteyin.
Çocuğunuzun öğretmenini konu hakkında bilgilendirin ve çocuğu anlaması konusunda yardımcı olun.
Bu bilgilendirme, öğretmenin çocuğun bazı davranışları konusunda hoşgörülü olmasını sağlar.
Eğer öğretmen çocuğu eve gönderir ise, bu durumda çocuğun evde mutlu olacağı aktiviteler kısıtlanmalı evde olmanın keyifli ve özgür olmak anlamına gelmesi engellenmelidir (televizyon izlemek ya da oyun oynamak gibi).
Bunların yerine okulda yapılan etkinliklere benzer etkinlikler yapılmalıdır. Kitap okumak, o günkü dersi evde yapmak gibi.
Çocuğunuz ile okul korkusu hakkında konuşun.
Okul korkusu hakkında çocuğu suçlamayın ya da küçümsemeyin.
Bu durumun birçok çocukta da görülebildiğini ve zaman içinde kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini, anlatın. Çocuğu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın.
Çocuğunuz akranları ile zaman geçirmesine yardımcı olun.
Okul korkusu olan çocuklar, okul dışında daha çok aile bireyleri ile zaman geçirmek, evde oynamak, televizyon izlemek isterler. Birçoğu geceleri arkadaşlarının evinde kalamaz, hemen eve dönmek isterler. Böyle durumlarda çocuğun özellikle okul arkadaşları ile vakit geçirmesi için ortam yaratın.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı – Kocaeli